KARŞILIKSIZ ÇEKLERDE CEZAİ HÜKÜMLERİN YÜRÜRLÜK TARİHİ
1-Bilindiği üzere, 6728 sayılı Torba Yasanın 63.maddesi gereği "Karşılıksız çek ile ilgili cezai müeyyide" uygulanacağı,
2-63/1 maddesi gereği, Karşılıksız çekler ile ilgili yargılama faaliyetinin, İcra Ceza Mahkemelerinin görev alanına girdiği,
Belirtilerek söz konusu 63.maddenin yürürlük tarihinin, kanunun yayımı tarihi olan 09.08.2016 olduğu belirtilmiştir.
ANCAK
62. Madde metninde, 5941 sayılı yasanın, 3/6 Maddesinin "Cumhuriyet Başsavcılığına talepte" ibaresi, "İcra mahkemesine şikayette" şeklinde değiştirilmiş ve bu hükmün yürürlük tarihinin ise 6728 sayılı kanunun 76/f Maddesi uyarınca, 31.12.2017 olduğu belirtilmiştir.
SORUN;
Yapılan meslek içi eğitim çalışması neticesinde, aşağıda yazılı olan sorun tespit edilmiştir.
Öncelikle, ilgili yasanın, 63. Maddesi gereği, karşılıksız çeklerle ilgili yargılama faaliyetinin, icra mahkemelerinin görev alanına girdiği, açık ve nettir.
FAKAT; müştekinin, karşılıksız çek ile ilgili şikayet dilekçesini,
Cumhuriyet Başsavcılığına'mı vereceği?
İcra mahkemesine mi? Vereceği noktasında toplanmaktadır.
Uygulamada, ilgili yasa sonrasında, bugüne kadar şikayet dilekçelerinin, icra mahkemelerine verildiği tespit edilmiştir.
FAKAT; 62. Madde, açıkça, "Cumhuriyet Başsavcılığına talepte" ibaresi "İcra mahkemesine şikayette" şeklinde değişiklik yapan maddenin yürürlüğünün, 31.12.2017 olduğunu 76/f maddesinde açıkça düzenlemiştir.
SONUÇ OLARAK:
Müştekinin, 62.maddenin yürürlüğe girmemesi sebebi ile, şikayet dilekçesini hali hazırda, icra ceza mahkemesine doğrudan vermesinin mümkün olmadığı, zira yasanın 62. Maddesinin henüz yürürlüğe girmediği göz önünde tutularak, söz konusu dilekçenin, Cumhuriyet Başsavcılığına vermesi gerektiği,
İş bu durumun ise kanun koyucunun, düzenleme ile elde etmek istediği maksada aykırı olduğu, bu nedenle, 62. Maddenin yürürlük tarihinin, kanunların geriye yürümeyeceği temel kuralı ve yasanın koyuluş amacı (ratio legis) dikkate alınarak yürürlük tarihinin karekod uygulamasının başlangıç tarihinde yürürlüğe gireceği şeklinde düzeltilmesi ( ve yorumlanması) gerektiği görüşündeyiz. Bu hem hukukun genel prensiplerine uygun olacağı gibi uygulama sırasında ortaya çıkabilecek sorunları da ortadan kaldırcaktır.